Türkiye’de Karınca Olmak!
Mevcut yönetim Seçimleri kazanması halinde ekonomi kadrolarını değiştirir, tek haneli faizi bırakıp, gerçekçi reel faiz politikasına dönebilir, bu ihtimalde en dikkat çeken olaylar Bakanların milletvekili adayı yapılmak istenmesi bir kökten değişiklik arayışı olarak yorumlanabilir.
Ancak istikrarı bozan başlıca nedenler şöyle sıralanabilir; Tek Adam Anlayışı ve Bu Tek Adamlıkta Tanrıçalaştırma, tarafsız olmayan yargı, yolsuzlukların üzerine gidilememesi, batı karşıtlığı, partizan yönetim anlayışı en önemlisi kafatasçılık diye devam eder.
Cumhurbaşkanı programında ve beyanlarında ekonomik istikrarı mali disiplinle sağlayacağını belirtiyor. Bütçe açıklarını azaltmak için vergi oranlarını değiştirebilir ve yeni vergiler getirebilir. Bu kolayı seçmektir diğer taraftan kamusal tasarruf ve ihale mevzuatları üzerine gidilmesi kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayacak olup bütçe açığının önüne geçilmesi önemli argüman olabilir
Vergisel yaklaşımlar Cari açığın yani dış açıklar için çözüm getirmesi zor görünen çözüm yöntemidir. Gerek uygulamada ve gerekse parti programında bu risklerin çözülmesine dair bir belirti yoktur.
Temel sorun güven sorunudur. Recep Tayyip Erdoğan’a ve iktidara olan iç ve dış güven endeksleri iktidarda oldukları 20 yılın en düşük seviyelerine düştü. Yabancı yatırım sermayesi ülkeyi cazip görmüyor ve doğal olarak gelmiyor. Yerli sermaye ise hukuksal ve ekonomik kaygılar nedeniyle çıkıyor. Bu şartlar altında, Erdoğan devam etmesi durumunda Türkiye dış borçlarında temerrütte düşer, dolar kuru artar ve ekonomik kriz derinleşir, halk daha fazla alım gücü düşmesi nedeniyle ülke olarak zor durumlarla karşı karşıya kalacağı gibi sosyal problemler baş gösterebilir.
Millet ittifakı mutabakat metninde; demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dönüleceği, Devletin yeniden liyakat esasına göre ve kurumsal devlet yapılacağı, bürokraside yolsuzlukların önleneceği, çağdaş eğitim sistemine dönüleceği yer alıyor.
AB’nin ve ABD’nin en fazla üzerinde durduğu demokrasi ve hukukun üstünlüğüdür. Her platform da bu hususları belirten beyanlar mevcuttur. Yolsuzlukla mücadelede Türkiye’nin yetersiz olduğu belirtiliyor ve üzerine vurgu yapılıyor. İktidar değişirse, AB’nin özellikle Türkiye ye kesilen destekleri başlayacak, vize sıkıntısı kalkacaktır, ABD ise önemli Savunma Ambargolarını ve Havuç Sopa olayına dönen HALKBANK, Zerrab Korkmaz dosyaları ve benzerlerini ortadan kaldırabilir. Avrupa Birliği yabancı sermaye için çıpa görevi görürken, Global Piyasalarda AMERİKA korkusunun da önüne geçileceği varsayımı Ekonomi için önemli bir çıkış noktasıdır.
Yargı bağımsızlığında Türkiye’nin BM raporların da dahi listenin sonların da yer alması, yabancı yatırım sermayesini ürkütüyor. Reel de ise bağımsız yargı yabancı yatırım sermeyesi için güven unsurudur. Aynı durum yerli yatırımcılar için de önemli bir cesaret unsurudur. Para KORKAKTIR.
Mutabakat metninde ‘’Merkez Bankası, BDDK ve SPK ‘ya bağımsız kuruluşlar olacaktır ‘’ deniliyor. Bu durumda Merkez Bankası gerçekçi faiz uygular. Borsada manipülasyon kalkar. Enflasyon düşer ve Portföy yatırımları girer. Spekülatif hareketlerden uzak güven kazanan Borsa kısa sürede yerli ve yabancı yatırımcılar için güvenli liman olacaktır
Türkiye’nin kendi döviz kaynağını oluşturuncaya kadar, yatırım yapmak için dövize ihtiyacı var. Bunun içinde yabancı yatırım sermayesi girişi ve yerli sermayenin de yatırım yapması gerekir. Yeni hükümetle güven sorunu kalkar, sermaye girişi artar yatırımlar artar. Yabancı sermaye girişi ile döviz arzı artar. Kur artışları devam etmez. TL az da olsa değer kazanır. Piyasalar da TL olan güven arttıkça Döviz karşısında daha az kırılgan bir TL olur tabandan tavana rahat bir piyasa oluşur.
Millet ittifakının en büyük belirsizliği ekonomide hızlı karar verebilmektir. Bunun için planlama ve ekonomi yönetimi partiler dışından olmalı veya partiler üstü olmalı, teknik heyetler organize edilmeli her türlü argümanı kullanma yetkisi verilmelidir. Koalisyon mantığından kurtulup iyi organize olunursa Ülke için kaybedilmiş yıllar hızlı olarak telafi edilecektir.
Anketler genel olarak Kılıçdaroğlu’nun daha yüksek oy aldığını ve Erdoğan’ın ise kaybetmeyi görmek istemediği orta da, siyasette 24 saat çok büyük zamandır.
Vatandaşa Uçak, Tank, TOGG göstermek Duygularını Kabartır, Ancak Vatandaş Sofrasında Soğanı, Patatesi, Eti görmek ister, Babalar Evlatlarına Boynu Bükük Kalmak İstemez Mutfak da Kaynayan Tencere İktidar Alır, İktidar Düşürür Tanka Topa Gerek Duymadan…
Sahi Filler Kavga Ederken Karıncalara Ne Oluyordu?