TÜRK SİNEMASI’NIN ŞARLO’SU: KEMAL SUNAL

Kemal Sunal hiç şüphesiz Türk Sineması’nın virtüözü, evlerimizde ki daimî misafir ve Şaban’ıdır. Şabanlık aslında bizden, içimizden, saf iyi niyetli, yeri geldiğin ise sesimiz olan bir karakter. Sinemaya tiyatro ile başlar Kemal Sunal. Lise yıllarında felsefe öğretmeni Belkıs Hanım fark eder onda ki sanat ışığını. Ardından Kenter tiyatrosu, Ayfer Feray, Ulvi Uraz tiyatrosunda oynadıktan sonra, Devekuşu Kabare’de Metin Akpınar, Zeki Alasya gibi isimler ile oynar. Bir gün Ertem Eğilmez’in onu izlemeye gelmesi ile sinemanın kapıları açılmıştır.
Tatlı Dillim filminde bir basketbolcuyu oynar. Mavi Boncuk ve Yalancı Yarim filmlerinden oynadıktan sonra Ertem Eğilmez Rıfat Ilgaz’ın kitabından uyarlanan Hababam Sınıfı filmini çekmeye karar verir. Ertem Eğilmez Hababam Sınıfını çekeceği sıra da Kemal Sunal’ı Tarık Akan, Münir Özkul, Adile Naşit ve Halit Akçatepe’nin bulunduğu kadroya dahil eder. Diğer oyuncuları ise gazeteye verdiği bir ilan ile seçer. Kemal Sunal Türk izleyicisinin karşısına ilk kez daha görünür ve diğer oyuncuların ekran da göründüğü süre kadar kalır. Çünkü Ertem Eğilmez bütün oyunculara eşit rol vermiştir. Kemal Sunal ‘’İnek Şaban’’ olarak karşımıza çıkar. Saf ve uyanık karakteri ile günümüzde de en çok izlenen serinin, en sevilen karakterlerinden olur. Ardından farklı yönetmenler ile çalışmaya başlar. Atıf Yılmaz’ın Salako filminde ilk kez başrol oynar ve aynı zamanda Meral Zeren Sunal’a partner olur. Ardından Türk Sineması denildiğinde akla gelen filmlerden Kapıcılar Kralı ve Çöpçüler Kralı filmlerinde oynar. Bu kez yönetmen Zeki Ökten’dir. Senaryolar Umur Bugay’a aittir. Kemal Sunal Kapıcılar Kralı filmi ile Antalya Film Festivali’nden ödülle döner. Zeki Ökten, Kemal Sunal’ın oynadığı Apti karakterini değiştirerek uyanık bir karaktere dönüştürür. Ardından farklı yönetmenlerle çalışan Kemal Sunal, Türk izleyicisinin kalbini kazanmıştır artık. 1970’lerin sonunda Natuk Baytan ile çalışmaya başlayan Kemal Sunal filmleri absürt komedi filmlerine geçiş yapar. Avanak Apti, Korkusuz Korkak ve Yedi Bela Hüsnü gibi filmlerde Kemal Sunal ‘’Kahraman’’ bir karaktere dönüşür. Absürt şekilde karşısındaki kötü karakterleri alt eder.
1980’li yıllara gelindiğinde ise Kemal Sunal komedi filmlerinin yanı sıra, toplumsal sorunların bir bireyin üzerindeki etkilerine odaklanan filmlerde oynar. Bu filmler görece daha toplumsal ve dram içeren filmlerdir. Yoksul filminde bir han da ki çaycıyı, Öğretmen filminde geçim sıkıntısı çeken Hüsnü öğretmeni, Düttürü Dünya filminde klarnet çalan Mehmet isimli müzisyeni, Garip filminde Kemal’i, Kiracı filminde memur Kerim'i oynayarak birbirinden farklı meslek grubunda ki insanların yaşadıkları sıkıntıları anlatır. Aynı zamanda Şaban’lı filmler devam eder: Sosyete Şaban, Şendul Şaban, Ortadirek Şaban, Atla Gel Şaban gibi filmler Şabanlık içerir. Yani saflık, temizlik bizdenlik yeri geldiğinde ise hakkını savuna bilirlik. Kemal Sunal bu yıllarda Kartal Tibet ile 20’den fazla filmde çalıştılar. 1990’lar ise Türk Sineması’nın yeni bir arayış içerisinde olduğu bir döneme denk gelmesi ile Kemal Sunal Varyemez, Gülen Adam ve son filmi Propaganda filmlerinde oynar. Özel televizyonların kurulması ile Kemal Sunal dizilerde oynamaya başlar. Kemal Sunal filmleri hemen hemen her kanal da vardır. Dolayısı ile Kemal Sunal filmleri, dizilerine rakip olur. Dizileri filmleri kadar izlenmez. Fakat Kemal Sunal’ın olduğu her yapım bizden, bizi güldüren kimi yapan ağlatan yapımlar olarak dünyanın en çok filmleri izlenen oyuncusu yapar. Kemal Sunal filmlerinin büyüsü çok değişiktir. İzlediğimiz filmleri tekrar tekrar izlesek dahi ilk kez izliyor hissi verir. İşte bu yüzden Türk Sineması’nın virtüözüdür Kemal Sunal. Yaşamı boyunca 82 filmde oynayan Kemal Sunal, son filmi olacak olan Balalayka filminin çekimi için uçağa biner. Uçakta geçirdiği kalp krizinden sonra yaşama veda eder. Türk Sineması’na çok katkısı olan Kemal Sunal bizlere miras bıraktığı filmleri, her izlediğimiz de yeniden izliyor hissi verir.