Sivil Toplum
Sivil toplum kavramı ve sivil toplum düşüncesi son yıllarda gündeme daha sık gelmekte, bu konuda daha yoğun ve ciddi tartışma ortamının oluşmaya başladığı gözlenmektedir. Türkiye’de bu işin kaynağı ve merkezi olan yeri incelemekle işe koyulalım.
Siz hiç İç İşleri Bakanlığına bağlı olan Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünün Misyon ve Vizyonunu okudunuz mu? Buyurun beraber bir daha göz atalım.
Misyonumuz Çağdaş dünya ile bütünleşmiş güçlü bir sivil toplum oluşumuna katkıda bulunmak, Sivil topluma rehberlik ederek ortak akla ulaşmak, Değişen ve gelişen koşullara uyum sağlayarak, sürekli öğrenen ve paylaşan bir kuruluş haline gelmektir.
Vizyonumuz Toplumsal örgütlenmeyi destekleyerek katılımcı demokrasinin kökleşmesine, Toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesine, katkıda bulunmaktır.
Aslında yazı burada bitiyor. Misyon ve Vizyonda STK (Sivil Toplum Kuruluşu)’nın gerçekte neyi hedeflediği ve neye katkıda bulunması gerektiğini açıkça söylemişler. Sizler en büyük Türkiye STK’sını inceleyip maksat hasıl olmuş mu diye bir çıkarımda bulunabilirsiniz. Benim işim burada bitmiştir. Ama son genel değerlendirmelerle yazıya son veriyorum. 1980’ler dünyada başlayan konjonktürel değişimler neticesinde, sivil toplum düşüncesi ve sivil toplum örgütleri farklı siyasal gruplar tarafından sahiplenilerek ülkeler gündemine taşınmıştır. Sivil toplum düşüncesinin siyasal anlamda kayda değer bir tartışma zemini bulması, birçok grup tarafından yeni bir toplum projesi olarak algılanması ile de ilişkilidir. Fakat sivil toplum üzerine yapılan tartışmalarda, siyasal içerik çok fazla ön plana çıkarılmasına rağmen, sosyolojik bir bakış tarzı benimseyen çalışmalar oldukça enderdir. Bu durum düşündürücü olduğu kadar, dikkate değer eksiklikleri de ortaya çıkarmaktadır.
Özellikle sivil toplum örgütlerinin toplumsal anlamda yüklendiği işlevler, toplumun karakteristik özelliklerine göre şekillenmektedir. Bu noktada sivil toplum düşüncesi ve sivil toplum örgütlerinin sosyolojik çerçevede ifade ettiği anlam oldukça önem arz etmektedir. Avrupa’da Sivil Toplum Örgütleri için yaptığım araştırmalarım da beni aynı fikre itti. İster Türkiye olsun ister AB ABD, ister UK veya beşlide durum hüsran. STK aklama, algı yönetme, kandırma, oyları bir arada tutma aracı olarak kullanılıyor. İster katılın ister eleştirin. Dünya’da Toplum yaşam kalitesi yüksek değildir. Katılım demokrasi diye bir şey yoktur. Gelir adaleti yoktur ve sivilleşmeye izin verilmez Dünyanın hiçbir yerinde. Sivil Toplum hedefinden sapmıştır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.