Seçim-Rüya mı, Hülya mı?
Sevgili dostlar.
Benim canım ülkemde gündem o kadar hızlı değişiyor ki, benim gündemimde ülkenin gündemiyle paralel ilerlerken kendimi bir an paralel bir evrende bulabiliyorum. Gündelik hayatımın içinde spordan, siyasete her şeyi bulabilirsiniz. Hayatımın hızlı akışı içinde bazen bir marketin cuma günü spot ürünlerini takip eden ablalarla kuyruğa girmişim, bazen spor salonunda çek babam çek hayatta çektiğimiz kürekler yetmezmiş gibi bir de üzerine kürek çekiyorumdur. Daha ertesi gün bir deniz kenarında dalgalarla boğuşurken bir bakmışım Mısır'ın Şarm El-Şeyh şehrinde iki kişi 20 bin liraya tatil yapıyorumdur. Neyse ki dengesiz uyku sistemim yine yapacağını yapmış ve beni rüyalarda hülyalara daldırmış. Bu da mı rüyaydı? Dediğim rüyalarımdan uyanmak istemeyişim, ne olur rüya olsun bu gördüklerim dediğim ve her uyandığımda şükrettiğim günlerim ilerlerken, her sabah uyandığımda bugün mutlaka şunu yazmalıyım diyorum. Diyorum da... Ya hu bir durun! İki haftadır köşe yazamamışken az sabit durun da ben de ilişecek konu bulayım diyorum.
Hülasa... Bir iki haftadır neler yazabileceğimi düşünme sürecindeyken 14 Mayıs'ta seçim sürecini geride bıraktık derken 28 Mayıs'ta tekrar seçiminizi yapmak üzere tekrar sandığa gideceğiz. Sandık sandık seçimlerin bir bir sayılacağı bir gündem daha bizi bekliyor ülkenin kaderi için.
Kendi hayatımızdaki seçimler bizi ve ailemizi bağlarken oy vereceğimiz 28 Mayıs pazar günü ülkenin kaderini ya baki kılacak ya da değiştirecek. Biz büyük bir aileyiz, Türkiye Cumhuriyeti ailesiyiz. O halde bir olmanın zamanı geldiğinde hepimiz sandık başında olalım.
Türkiye gündemi hızla değişmekte iken gündemde bir haberin, bir meselenin peşinden gitmek ve üzerine konuşmak hayli zorluyor beni.
Kış bir türlü bitmiyor, bulutlar pek bir değişik, rüzgârlar desen alabora, hava muhalefeti bu kadar değişken durumdayken siyasetin de muhalefeti elbet boş durmayacak. Her an seçimi ve gündemi değiştirmek için bilgi ve olay akışı devam ederken ben hangi gündemi ele alacağımı bilemez hale geldim. Şu sıralarda sanatçısından fenomenlere kadar, Z kuşağı ile Y kuşağının çatışmaları devam ederken bir Y kuşağı temsilcisi olarak kendi kuşak mücadelemin de yanında olmalıyım.
İki haftadır eş dost düğün dernek sezonu açılışlarında boy gösteren ben, tam yazımı bitirip yayınlayacağım sırada gündeme bomba etkisi yapan beklenen açıklama yine bir düğündeyken önüme bildirim olarak düştü.
Flash Flash Flash!
“Sinan Oğan Cumhur İttifakını destekleme kararı aldı.”
İki haftadır millet mi cumhur mu diye kara kara düşünen sağ ve sol cenahlar, millet ittifakına az biraz yakınlığı var gibi düşünen beni bile ters köşeye yatırıp hükümeti destekleme kararı alması, açıkçası şaşırtmadı değil.
Bir yandan düğün salonunda çalan yüksek ses ve oynanan erik dalı, bir yandan oturmaya mı geldik haydi kalkın ısrarları devam ederken acaba ben bu hafta ne yazabilirim diye gündemdeki bu haberin peşine düştüm.
Türkiye için yeni bir seçim süreciydi bu iki tur oylama sistemi. Sinan Oğan'ın yalnız adam Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı alarak yalnız bırakmaması, oylara ne kadar etkisi olur ya da olmaz bunun sonucunu 28 Mayıs Pazar akşamı hepimiz bekleyip göreceğiz.
Ve tabi o günlerde benim gündeminde yine bir düğün olacak. Oy stresini düğünlerde atmak da bana nasipmiş.
Seçim hazırlıkları bir yana dursun ben de bu bir hafta boyunca kendi seçimlerim üzerine yoğunlaşacağım.
Düğünde ne giysem acaba'nın peşindeyim :)
Sağlıcakla kalın