MEHMET ÖZDEMİR'İN TİCARET HAYATI
KISA ISINMA
Bugün ki köşe yazıma asil soydan gelme asaletli, güler yüzlü, çalışkan esnaf ağabeyimiz Mehmet Özdemir'i yazacağım. Evet yazacağım dedim ama size biraz şu anki saatlerden bahsetmeyi uygun görüyorum. Ha bir de unutmadan memleketin hava durumunu aktarmak istiyorum.
SAATLER
Saatlerimiz sabahın 08.00’ini gösteriyor. Bu saatler kimileri için bir telaş kimileri için uyku kimileri için bir kahve saati benim içinse, işten çıkış saati.
HAVA DURUMU
Kafayı kaldırıp gökyüzüne bakınca hayretlerimi alamıyorum. Neden mi dersin. Kar yok soğuk yok. Burası Erzurum'un Çat ilçesi. Buraya her yıl Kasım aylarında çoktan kar yağmış, yağan karın etkisiyle de diz boyunu aşmış bir hal alır. E… kar yağınca soğuk olmaz mı? Hem de ne soğuk olur. Kasım ayında gündüzleri -10’ları bulurdu her halde, ilerleyen aylarda da soğukluk iyice yükselirdi. Geceleri söylemiyorum bile. Neyse konuyu uzatmadan yolumuza devam edelim. Etrafa göz atınca dağlık alanlarda yeşil olan alanlar hala var. Deyip çarşıya giriş yapıyorum.
FIRIN
Havada mis gibi ekmek kokusu, buram buram simit kokusu etrafa yayılmış gel vatandaş der gibi bizi çağırıyor. Kırmızı kapı etrafında kocaman camlardan içerisi apaçık görünüyor. Sıra sıra dizili ekmekler müşterisini beklerken masa üzerinde dizili simit, poğaça, Erzurum ketesi yan yana duruyordu. Bir çırpıda kapıyı açıp içeri giriyorum.
MEHMET ÖZDEMİR
Mehmet ağabeyim karşı tezgâhta kahverengi gözlükleriyle kafasını eğmiş elindeki kalemle bir şeyler yazıyordu. İçeriye girdiğimi gören Mehmet Özdemir ağabeyim kafasını kaldırıp her zaman ki gibi güler yüzüyle beni karşılıyor. "Hoş geldin Muammer" derken ben de aynı güler yüzle "Hoş buldum Mehmet ağabeyim" dedim.
Etrafa bakınca ustaların harıl harıl çalıştığını görebiliyordum. Ustalarda güler yüzlü insanlardı. Elimi simit’e doğru atacakken bir an için duraksayıp Mehmet ağabeyime döndüm. "Biraz zamanın var mı ağabeyim?" dedim. Oda beni kırmaz ya söyler iki tavşankanı çay otururuz masaya. Çaylar gelir bizimde sohbetimiz başlar.
Mehmet Özdemir ağabeyim Çat ilçemize bağlı Ağaköy doğumlu, yaşı 66, hayatını ticarete adamış biri. Ustaya birkaç soru sordum. "Mehmet ağabey, kaç yıldır ticaretle ilgileniyorsun" dedim. Cevap olarak "52 yıldır ticaret hayatındayım, çeşitli iş yerlerim oldu, bunlardan birkaçı marangozluk, market, kahvehane, şu anki iş yerim olan fırın" dedi.
Ben "Başka işler yapmayı düşünüyor musun?" dedim.
Bağ-kur Emeklisi Mehmet Özdemir ağabeyim.
"Artık bizden geçti be Muammer "dedi.
Ben "Peki ticareti hiç bırakmayı düşündün mü" dedim.
Mehmet ağabeyim, "hiç bırakmadım ki, alışkanlık bıraksam huzursuz oluyorum" diyerek noktaladı.
4 çocuk babası olan Mehmet ağabeyim Ağaköy den sonra 50 yıldır Çat merkezde yaşadığını söyledi.
Allah kendisine uzun ömürler versin diyerek bana zamanını ayırdığı içinde teşekkür edip yanından ayrıldım. Çat’ın sevilen simalarından birini kaleme aldığım için gerçekten mutlu oldum. Yazılacak o kadar çok hayatlar, o kadar çok garip olaylar, o kadar çok maziler var ki, ben bu birikintilere girmeden sevilen insanların hayatlarını kaleme alıp, birkaç soruyla tamamlıyorum. Onların beni kırmayıp bana zaman ayırmaları çok hoşuma gidiyor. Kendilerine buradan teşekkür ediyorum diyerek sözlerime son veriyorum.
Sevgilerimle.
Muammer KILIÇ