KELİMELERİN GÜCÜ ADINA! 

Gelgelelim yapay zekâ ile donatılmış birçok işin getirdiği olumsuz yanlarına… Yapay zekânın masumane kolaylığının altında şeytani bir fikir olduğunu sanırım benim de anlatmama lüzum yok. Günümüzde kolaylığını inkâr edemesem de beni de mesleki anlamda düşündüren yanları var. 

Geçtiğimiz günlerde Hollywood film sektörünün yaşadıkları sektör sıkıntılarından dolayı grev başlattıklarını duyurmuş, 160 bin oyuncu iş bırakma eylemini başlatmıştı. Yapay zekâ ile senaryo yazımına Amerika Yazarlar Birliği (WGA) üyesi 11bin 500 senarist tepki gösterip, grevi desteklemişti. Yıllardır birçok sektörde işçilerin grev yaptıklarını duyarız, fakat ilk defa sinema sektörünün kalbinde böyle bir grev olması benim de merakımı artırdı. Konuyu biraz araştırınca meselenin yapay zekâ ile ilgili olduğunu öğrendim.

Yani kısa ve özele şu demek oluyor: 

Yapay zekâ ile senaryolar yazılacak oluşu senaristleri işsiz bırakacak; Yapay zekâ ile animasyon filmler yapılabilecek oluşu oyuncuları etkileyecek; Seslendirme yapan sanatçıların sesleri taklit edilebileceği ve böylelikle yeni bir ses oluşturulacak oluşu dublaj sanatçıları işsiz bırakacaktı. 

Hal böyle olunca sektör çalışanları iş bırakmış, geçtiğimiz günlerde yapılan uzlaşma ile grev sona ermişti. 

Bu mesele beni ve benim gibi yazanları da işsiz bırakabilecek bir mesele olabilir. Düşünsenize yapay zekâ ile yazılmış bir Orhan Pamuk ya da Tolstoy muadili hikâyeleri raflarda görmeye başlamışız. 

Yapay zekâ ile yazılmış kitapların yazarlarının adları nasıl olurdu diye düşünmeden edemedim. Neyse, yapay zekâ bizim gazeteyi de ele geçirmeden yazımı bitirip yeni haftalarda neler yazabileceğimi düşünüp tüm yapay zekâları alt üst edecek kelimeler bulmalıyım. 

Yeni bir günde, yeni hikâyelerde buluşmak dileğimle.