İSTANBUL’UN BEYEFENDİSİ: MUHSİN BEY
Türk Sineması’nda öyle filmler, öyle yönetmenler vardır ki dönemi çok iyi analiz eden filmler yaparlar. Yavuz Turgul'un muhteşem filmi Muhsin Bey de bu filmlerden biri. Muhsin bey, çevresinde ki insanlara bakarak fazla dürüst, işini iyi şekilde yapmaya çalışan bir adamdır. Organizatörlük yapar. İstanbul’un Beyoğlu semtinde yaşar. Ama yaşamak istediği yer Kız Kulesi’ni gören bir evdir. ‘’Yeter Beyoğlu'nun kahrını çektiğim ‘’diye sitem de bulunur. Çok sevdiği çiçekleri ile konuşur, aynı zamanda dinlemeyi çok sevdiği Türk Sanat müziği ve Sevda Hanım tek tutkusudur. Safiye Ayla ve Müzeyyen Senar’ı dinleyerek günlerini geçirir. Bir gün kirasını ödeyemediği için iş yeri kapanır ve işlerini mahallenin kahvehanesinde yürütmeye çalışır. Muhsin bey arabesk müzikten hiç hoşlanmaz. Bir gün yolu arabesk kaset çıkarmak isteyen Ali Nazik ile tanışıncaya kadar… Ali Nazik memleketinden kaset çıkarmak uğruna İstanbul’a yolları düşmüştür. Ali Nazik, Muhsin beye arabesk kaset çıkarması için dil dökse de Muhsin Bey, Ali Nazik 'in arabesk sevdası nedeniyle onu başından defetmek ister. Sonunda Ali Nazik’e türkü kaseti yapmaya karar verir. İşler yolunda gitmez. Muhsin bey, Ali Nazik için her şeyi göze alır. Bir ses yarışması düzenler. Bir sahne de Muhsin Bey ve Ali Nazik hayallerinden bahseder. Ali Nazik şöhret olunca kebap dükkânı açmak istediğinden, kadınlardan, almak istediği arabadan bahseder. Muhsin bey ise plaklar alıp, Üsküdar’da Kız kulesi gören bir ev de Sevda Hanım ile bir yaşam sürmek ister. Hayalleri dahi farklı olan bu iki insanın aslında tek bir ortak noktası yoktur. Toplanan paralar ancak salona yetince Ali Nazik intihar etmeye kalkar. Muhsin bey Ali Nazik’i vazgeçirmeye çalışır. Yüksekten korktuğu halde onun elini tutar. Hem hayatını kurtarır hem yaşamını… Muhsin Bey yarışma için toplanan parayı yapım şirketine kaset çıkartmak için verir. Tabii yarışmacılar dolandırıldıklarını anlayınca polise şikâyette bulunurlar. Polis, Muhsin Bey ve Ali Nazik 'in peşine düşer. Muhsin bey teslim olur. Ali Nazik şöhret olur, Muhsin Bey hapse girer. Ali Nazik bir arabesk sanatçısıdır artık. O kadar emeğe karşı Muhsin Bey gibi bir beyefendiye iyiliğinin karşılığını vermez. Ali Nazik iyiliğin karşılığını vermediği gibi, Muhsin beyin çok sevdiği Sevda Hanım’ı da peşinden sürükler. Yıllar sonra Muhsin Bey hapisten çıkar. Ne Beyoğlu o eski Beyoğlu’dur ne evi yerindedir. Ne çiçekleri güneşe bakıyordur. Plakları pas tutmuş, güvendiği insanlar değişmiştir. Beyoğlu değişmiş, Ali Nazik değişmiş hatta dünya değişmiş bir tek Muhsin Bey değişmemiştir. Onun olan ne varsa yeni olana yenilmiştir. Muhsin bey Ali Nazik 'in çalıştığı yere gidip ziyaret eder. O sırada Ali Nazik 'in Sevda Hanım’a şiddet gösterdiğini gören Muhsin Bey, uğruna her şeyden vazgeçtiği Ali Nazik 'in başka yüzünü görür. Filmin en can alıcı sahnesinde Ali Nazik, ağası Muhsin beyi karşısında görünce şaşırır ve şöyle söyler: ‘’Kusura bakma ağam kendimi kurtarmam lazımdı’’. Muhsin bey tüm beyefendiliği ile ‘’Kurtardın mı bari’’ der ve Sevda hanımı oradan alır. Muhsin bey kimseye yenilir mi hiç? 80’li yıllar arabesk kültürünün yoğun olarak yaşandığı yıllardır. Muhsin bey filmi de arabesk kültürünü eleştiren bir filmdir. Tıpkı Ertem Eğilmez’in meşhur ‘’Arabesk’’ filmi gibi. Şener ve Uğur Yücel’in efsane oyunculuğu, Yavuz Turgul’un senaryosu ile Türk Sineması’nın en güzel yapımları arasında yerini alır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.