İnsani Müdahale
Tarih boyunca siviller soykırım, kitlesel vahşet, sömürge ve asimile çalışmalarına maruz kalmıştır. Ülkeler veya topluluklar yeri geldiğinde kendi içinde yaşadıkları olaylar yeri geldiğinde komşularının soykırım ve kitlesel vahşetine maruz kaldığında üçünce tarafın bir müdahalesi olur. Burada maksat olumsuz havayı ortadan kaldırmaktır. Kimileri buna hak verip insanı müdahale adı altında olaya el atmıştır ve kendince haklı sebepler ortaya koymuştur. Kimi devlet veya Uluslararası örgüt (BM, AB, ABD, ECOWAS, NATO vb) belli şartlarda insani amaçlarla güç kullanımının meşru olduğunun altını çizerek olaya dahil olmuştur. Bu durum Uluslararası Güvenliğin konusunu oluşturmuştur.
İnsanı müdahale dediğimiz şey genelde bizim tanık olduğumuz 1991 Irak, 1992-1993 Somali, Bosna Hersek, Haiti, Kosova, Ruanda, Liberya, Libya vb. ev sahibi ülkenin rızası dışında gerçekleşmiştir. Ve askeri güç kullanılmıştır. Bu müdahaleler sonucu milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. Burada siviller edilmiştir. Libya'da, Irak’ta NATO istediği zaman müdahale etmiş katliam, istediğinde de katliam gerçekleştikten sonra sahada belirmiştir. Günümüzde Rusya Ukrayna savaşında katliam, insan hakları, insanlık öldü diyen güçler zamanında Uygur Türklerini katleden Çin’e ses çıkarmamış, İsrail’in Filistin’i işgaline sessiz kalmış, Bosna'da, Irak’ta, Hindistan’da, Nijerya’da gıkı çıkmamıştır bu uluslararası örgütlerin…
BM Güvenlik Konseyi diye bir şey mevcut. Teorikte devletleri ve sivilleri koruduğunu madde madde açıklamış ama pratikte karşılığına nadir rastlanmıştır. İnsani güvenliğe yönelik tehditler istedikleri zaman ortadan kaldırılmıştır. Bu da Uluslararası örgütlerin insani müdahalede çıkarcı davrandığını gözler önüne sermiştir. 1993 Somali ve 1999 Kosova örneklerinde silahlı müdahale olmuş ve bu durumu daha vahim hale getirmiştir. Burada şunu sorma gereği duyarız. Bir yere demokrasi ve barış götürmenin yolu insanların üzerine bombalar atmaktan mı geçiyor? R2P konseyi gibi 150’den fazla dünya lideri İnsani müdahale olan ilkeyi onaylamış. BM de bunu onamıştır. Bu ilke neticesinde ülkeler kendi sivillerinin insani haklarını koruyamadığı durumlarda uluslararası ülkelerin bu ülkeye güvenlik adı altında müdahale edebileceğini savunmuştur. Bunu tedbir adı altında yapmaya çalışmıştır.
2008 yılında Kenya’da silahlı müdahale yapmadan kitlesel vahşeti dindirme amacıyla kullanılmış. Bazı diplomat ve bürokratlara göre bu yüzden insanı müdahale gerekli bir şey olarak gösterilmiştir. 19. yy’da Westphalia anlaşması ile Ulusların iç işlerine karışması önlenirken 20. Yüzyıla gelindiğinde kendi halkını katleden liderler, hükümetler görülünce bu maddelerin aksine bütün dünya devletleri için İnsani Müdahale bir gereklilik olarak görülmüştür. NATO ve BM bu konuda öncülük eden örgütlerden biri olmuştur. İnsani müdahale gereklidir veya değildir bilinmez ama hiçbir insani müdahale başkasının yaşamına son verme hakkını doğurmaz…