İNSAN SEVMELİ
İnsan bazen yalın ayak yürümeli. Dikenler acıtmalı canını, çimden topraktan o enerjiyi almalı, öyle damla, damla değil, hem de oluk oluk almalı kana kana, İnsan dünyaya sarılmalı. Bir can gibi canan gibi sıkmalı yanaklarını birde okşamalı.
Ne diyeyim sevmek güzeldir. Sevmek sadece insanın karşı cinse beslediği duyguyla kalmamalı, bir ağaca bir meyveye ya da saksıdaki çiçeğe, yağmura, kara, şırıl şırıl akan suya, hayvana, taşa herhalde saysam sabah olur. Sabah diyorum çünkü bu yazımı gecenin iki otuzunda yazıyorum. Demişken yukarıdaki saydıklarıma kıymetli okurlarımın da olumlu baktığına inanıyorum. Neyse siz okuya durun ben bir bardak çay alıp geliyorum :)
E… Sohbetimize nerede kalmıştık? Evet sevgi demiştik. Bu arada çayın yanında kıtlama şekeri seviyorum, limonu da tabi dedim ama anlattığım konuya da değindik. Mesela ben harflerin kelimelerle dans etmesine bayılıyorum. Boş vaktimin en güzelini de yazarak geçiriyorum desem yeridir. Gece sabahlara kadar yazdığım şiirlerim, yazılarım ve yazarken yarıda bıraktığım ama tekrar yazmaya devam ettiğim, bir kitabım şuanda burada olsa he vallahi Muammer doğru diyor diyecek. Bakınca sevgiyi anlatmakla bitiremeyeceğim bu gidişle.
Aslına bakarsanız ben fazla geveze değilim ama yazma konusu oldu mu, içimde kelimeler hizaya diziliyor adeta. Herhalde buda sevgiden kaynaklanıyor. Harfleri seviyorum, kalemi seviyorum, yazmayı seviyorum, ben insanı da çok seviyorum. Okuyan birileri olmasa belki de yazmayacaktık aynı çatı altında buluşamayacaktık.
İyi ki varsın kıymetli okuyan, deyip konuyu fazla uzatmadan ünlü bir şairimizin sözüyle noktalamak istiyorum.
İNSAN SEVMELİ: BAZEN BİR İNSANI,
YAHUT BİR AĞACI,
YA DA KANADI KIRIK BİR KUŞU...
ZATEN SEVMEZSE İNSAN İNSAN MI OLUR?
Cahit Zarifoğlu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.