MUSTAFA KATIRCI

Tarih: 23.05.2023 13:55

Hayattan Kesitler

Facebook Twitter Linked-in

Hayattan Kesitler

 Şunu unutmamalıdır insanlar. İnsan yine insanlar ile sınanır İçimizde bazıları vardır mesela, kimseye muhtaç değilim der içinden sıyrılır ve çıkar ama vardığı nokta yine yalnızlık olur.

Peki yalnızlık dediğimiz şey insana mı mahsus? Elbette hayır o bir tek yüce yaratana mahsus olgu. Peki insan neden hep kendisini yalnız hisseder o vakit?

Çünkü etrafına baktığı anda hep çıkarları için sevgiyi kullananlar vardır. Bu bazen para, kimi zaman konuşmak iyi gelir ama aklında bin bir türlü çetrefil ile insana yanaşma gayesi yada arzusu, bazen kadın erkek ilişkilerinde cinsel münasebete kadar ve hep sonu yine ruhi ve bedeni kirlenmişlik ile sonuçlanan sorunsallar zinciri ile biten.

Ya da şöyle soralım!

İnsan insana ne mâna üzere muhtaçtır? Belki de birçok şey ile alakalı olabilir ve bazı dostluklar vardır. Öyle bir anda bir kelam ile gönül almanın hazzı, tarife mümkün olmayan o güzel duyguyu anlatmakla bitiremediğimiz dostluklar… Birde sadece kendi çıkarı ve sorunları halledilene kadar sürüp giden, her sıkıntıdan yine o dostluğu kullanarak kurtulan ve bir anda unutulan asla ve asla bir daha işi düşene kadar aranılmayan dostluklar. Dereyi geçene kadar paçaları sıvayanlar, kuru toprağa kavuşunca neden yalnız bırakır o mükemmel dostlukları.

Oysaki pir Sultan Abdal dost için ne güzel söylemiş, idama giderken onu sevenlerin ya da ondan nefret edenlerin arasında elleri bağlı bir şekilde kalabalığın ortasından gelip geçerken Hikâye şöyle;

Zamanın padişahı Piri Sultan Abdal’ın ölüm fermanını verir pir sultan dosta ve hakka aşkını dağlarda haykırır iken bir gün padişahın askerlerine esir düşer. Padişah onun halkın ortasında asılmasına ferman verir. Gün gelir ve çatar Pir Sultan Abdal kalabalığın ortasından giderken kimileri taş atar, çünkü isyankâr ve bağımsız düşünceleri onlara zül gelir. Ama içlerinde bazıları ona taş yerine gül atar. Onun o naçiz gönüllü atılan taşlara değil güllere acır. Taşlar canını yakmaz ve şu sözler dökülür dilinden; 

ŞU KANLI ZALİMİN ETTİĞİ İŞLER 

GARİP BÜLBÜL GİBİ ZÂR EYLER BENİ 

YAĞMUR GİBİ YAĞAR BAŞIMA TAŞLAR 

İLLE DOSTUN BİR TEK GÜLÜ 

YARELER BENİ…

 

İşte böyle uzun uzayıp gider dostluk dedikleri, kiminin gönlünde bir taştan daha zararlıdır sözler, kiminin gönlünde ne söylersen söyle yüzsüzlükle geçiştirilen umursamaz tavırlar içerir. Birde bazı dostluklar vardır aşk değildir bu sevgiden daha kalabalık yalnızlıklar içerir. Nereye giderse gitsin insan illaki akla ziyan gelir ve hep bir yerlerde gönül telinin bir köşesinde tıngırdar sazın teli misali. O dostluk en sağlam temellere atılmıştır çünkü dünyanın en uç noktasında olsan dahi yüzüne tebessüm yansıtıp, “Vay be dersin,” ve benim böyle bir dostum vardı dersin. 

Sürçü lisan ettiysem af ola! Her kelamımız insanların gönlüne güzellikler sunsun. Etrafınızda çıkarları için size değer veren değil, sizi siz olduğunuz için seven dostlara denk gelin…

 

Selametle Saygılarımla


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —