Ankara geçmiş günlerden gelip oturdu yüreğime.
Duygularım da, hatıralarımdan kalan zor günler.
Terminalde şoförler, sigara kokan elleriyle,
İçtikleri çayın bardağına, hayatın demi gibi sinmişler.
Cüzdanımda sadece otobüs param vardı.
Zamanın bütün fakirlikleri, öksüzdü Ankara da.
Ayağıma hatta yüreğime tutunan bu duyguyu terminalde bırakmak istedim.
Umursamaz gençliğime rağmen,
Yüreğime ok gibi saplandı.
Hayat, kırılganlığıma muhalefet ve acımasız…
Yalnızlığımın yakın dostu, yenilgi
Artık beni kamçılayıp durdu.
Simitçinin elleri çatlak, simitleri bayat.
İnsanın hayatla kavgasının bir resmi gibi…
Ressamın fırçasındaki küçük ivmelerin
Büyük eylemlere dönüştüğünü,
Ruhumdaki renklerin hayat üzerine dağılımını sezdim bir fırçanın uçunda.
Otobüs, yolcular bilet aldıkça bir saatte doldu.
Acıya yokluğa umuda özleme dair,
Yıpranmış hayatlardan,
Sıkıca kavramış hikâyelerle,
Sürgün gibi gönderilmek üzere yola çıktık.
Yolların yüreğime dokunan her kilometresinde,
Otobüs, üzerimde ki küçük hayal kırıklıklarını arada bir,
Sarstıkça canım yanıyordu.
Bazen her şey o kadar rast gitmiyordu.
Hayatın akış seyrinde…
Her şeye rağmen içimdeki yaşama sevincimi
Büyük umutlarımı geliştirip önüme serdim.
O gün kedime yaptığım büyük cömertlik olmalıydı.
Her şeyi sorguladım daha çok kendimi.
Hayatta beni güçlü kılan acılarıma garip bir tebessüm geçti içimden.
İçimdeki fırtına nihayetinde beni bana bıraktı gitti.
Hazin bir mevsim yapraklarını üzerime,
Hafif bir esintiyle serpiştirmeye başladı.
Yenilgi insanda kabul görmeyen bir duygu,
Sanırsın ödül, neye sayarsan artık.
Şimdi bazı hatıralarıma istinaden
Beni üzen her şeye geliştirdiği mukavemet.
Elimde en büyük silahım,
Artık boş değildi.
Hayat benden aldıklarını fazlasıyla
Yerine koyacak kadar bana fırsat tanıyordu bir tarafta
Yorum geniş
Hayat çok yönlü.
Sadece zorlukların insanı güçlendirdiğini anlamak gerekiyor.