4.17 İZLER…
Değerli okuyucularım, söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama bir yerden başlığı koyup, sonunu size bırakma taraftarıyım bu kez.
Malum geçtiğimiz günlerde 6 Şubat saat 4.17 7,7 şiddetinde deprem olmuştu. O gün belki sizde benim gibi sabahın saat bilmem neyin kaçında uyanıp bir telefondan ya da haberlerden ülkemizdeki depremden haberiniz olmuştur. O gün tarifsiz tüm ülke ve dünya kapsamında hazin ve hüzün içine bürünmüştü. İlk 2 gün insan akımı, kurtarma ekipleri derken depremzedelere ulaşılmaya çalışmış, tedbirli ve koordineli bir şekilde çalışmalar yürütülmüştü. Buraya kadarını biliyorsunuz.
Yazar olmama dayanarak, iki yönlü düşünmem için, hem TV hem Real, hem de Sosyal Medya tarafından 1 gün boyunca izlenim yaptım ki ve başta değdim gibi yazar olarak diyerek vurguladım paragraf başında, çünkü ben hem iyi hem kötüyü düşünmek kapasitesi ve empati yapmak zorundayım yoksa bunca zaman yazdığım romanlardaki kahramanları ve figüranları canlandıramazdım.
Sessiz kalarak izlenimlerin arasında 3. Günde ortaya çıkan manüpilasyonları, propagandaları izledim eline her sazı alan farklı türküler çığırırken bir yandan da insanlar için gayretle çabayla gözyaşıyla emek verenleri gözü yaşlı izledim.
Basın camiasında kınadıklarım olduğu kadar onurlu ve gurulu meslektaşlarımı da gördüm. Türkiye’nin her bir yerinden öğretmen, doktor, hemşire, halk, memur kısımları canla başla çalışırken sosyal platformda maniple yapan soytarıların sohbet odalarına girdim paylaşılan yazıları okudum. Bir yandan da odalarda canla başla çalışan kardeşlerimizin dualarına ortak yetişemeyenlere gösterdikleri çabaları izledim.
Deprem aniden oluşan, Allah tarafından gelen bir afet olduğunu unutanlar, yetişemeyenler için ağza alınmayacak sözler kullanırken bir ilde değil on bir ilde aynı afet aynı zaman diliminde olduğunu unuttular ve ki dünya yardımlara koştuğu halde yetişilmeyen kısımlar bile oldu ve ki bu çok doğal. İnsan zincirleri kuran güzel yürekli insanların haklarını çalanlar yanlarına kâr kalacak sanıyorlar sanırım.
İnsan öldü insan uyan insanoğlu bu senin ananın… Bacının… Çoluk çocuğun… Ailenin başına da gelebilir. Hayırdır sen neyin kafasını yaşıyorsun kimin veya kimlerin köpeğine uşaklık edip hay haya bilmeyen ve cahil topluma neyi kanıtlamaya çalışıp ortalığı velveleye veriyorsun. İnanın bana ölen onca insana rahmet okudum belki ama bunca insanlığını öldürmüş, kişiliğini kaybetmiş insanlara beddua bile okumak gelmedi içimden, çünkü DEĞMEZ.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.